
Lebon’da her şey hoştu
Kültür mimarimizin oluştuğu/oluşturulduğu en değerli yerlerdendi. Duvarlarında Yahya Kemal, Abdülhak Hamid Tarhan, Halit Ziya Uşaklıgil, Cenap Şahabettin, Ali Faik Ozansoy, Süleyman Nazif, Celal Nuri, Ahmet Haşim, Mithat Cemal Kuntay, Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon, Sait Faik, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “görüntüleri” kazınmıştır. Dikkatli bakan görür. ROMANDA DA VARDIYalnızca yazanların değil, kitapların da “mekânlarından” biri oldu Lebon Pastanesi. Orhan Pamuk’un Cevdet Beyefendi ve Oğulları’nda rastlamışsınızdır, Peyami Safa’nın “Fatih Harbiye” romanında rastladığınız üzere. Muharrirlerin, şairlerin ortak “kamusal alanı”ydı Lebon. Bu yüzden elbette kültürümüze harikulâde bir yer kazandırdığı için Eduard Lebon’a teşekkür borçluyuz. Uygun ki Fransız elçiliğinin mutfağındaki işini bırakıp...